15 Nisan 2010 Perşembe

zorunluluklarrr...

bu gece rüyamda ankarayı gördümm.. ne kadar özlediğimi farkettimm. o kadar çok ağladımki duyguya sarılarak.. her sabah kalktığımda yanımda uzanan adam için allaha şükrediyorum. çünkü onsuz bu şehir hiç çekilmez olurdu.. burda insanlarda hoşgörü, insanlık hiç bir şey kalmamış. insanlar tahammül sınırlarının sonuna kadar gelmişler. yaşamak zor bu şehirlerde.. helede benim gibi doğuda yetişmiş biri için. çünkü kafalarından geçen herşeyi anında biliyorum. ne düşündüklerini.. kafa zamanında onlarla aynı işlediği için.. yapacak bir şey yok alışmak lazımm.. tek sevincim küçük selçukların yakında gelecek olması.. onları büyük bir umutla bekliyorum.. aslında levent gibi bir babaları olacağı için çok şanslılar.. eminim o çok iyi baba olucak.. dün akşam gökhanın veletleri ile öyle güzel oynuyordu ki.. evet artık baba olmaya hazır dedimm.. ve artık bizim evimizin ufak veletlere ihtiyacı var... :))

14 Nisan 2010 Çarşamba

içim daraldııı

içim daralıyor bu aralar feci bir şekildeee.. artık canım hiç bir şey yapmak istemiyor bu memlekette. gitmek istiyorum artık tatile. hiç bir şey düşünmek istemiyorum ve tabiki hiç bir şey yapmakta.. sadece uyumak ve gezmek istiyorum... her şey üst üste geliyor... buralara alışmak başlı başına bir sorun zaten.. insanlarda bir laf sokma merakı var anlamadım gitti vallaha.. bu nasıl iştir.. laf sokunca mutlumu oluyorlar.. helede çok güvenilir görünen insanların gidipte en yakın arkadaşlarını gidip gammazladığını görünce ikinci şoku yiyorsun.. paşamda bu kere yanıldı güvenilir insan konusunda..